Starlight Princess 1000 ile Gökyüzünde Çarpan Avı

“Prenses Mi? Bildiğin Kazanç Kraliçesi”

Starlight Princess 1000 … açıyorsun oyunu, bir ışık patlaması, bir gökyüzü şöleni. Bu nasıl bir tema kardeşim, insanın içi açılıyor. Prenses yukarıdan şöyle bir süzüyor, elinde asasıyla “hazır mısın” der gibi. Hadi diyorum, yıldızlarla dans vakti.

Oyun başladığı anda şeker gibi semboller düşmeye başlıyor. Ama esas mesele çarpanlar. Yukarıdan süzülen renkli toplar var ya, onlar geldi mi ekran bir anda fişekleniyor. 50x, 100x… ulan bu gökyüzü meğerse çarpan yağmuruymuş da haberimiz yokmuş.

“Renkli Düşler, Gerçek Kazançlar”

Tempo mükemmel. Her spin başka bir sürpriz. Bazen “bu ne ya boş geçti” diyorsun ama hemen ardından bir çarpanla ekran alev alıyor. Free spin geldi mi zaten başka bir evrendesin. Müzik coşuyor, renkler patlıyor. Prenses sanki arkandan “devam et, az kaldı” diye fısıldıyor.

Ve öyle bir fısıldıyor ki, spin attıkça umut artıyor. Her sembol bir umut, her çarpan bir başka hedef. Oyunun verdiği heyecan, tatlı bir bağımlılık gibi. Çünkü biliyorsun, bu oyun seni üzmüyor. Eninde sonunda yüzünü güldürüyor.

“Slotter’da Yıldızların Altında Kazanmak Var”

Ben bu güzelliği Slotter’da buldum. İlk başta “ne bu prensesli morlu şey” dedim. Ama bir başladım, kaptırdım gidiyorum. Çünkü burada sadece oynamıyorsun, bir hikâyeye ortak oluyorsun. Prensesin rehberliğinde yıldızların peşine düşüyorsun.

Slotter bu oyunu koymakla çok iyi yapmış. Görsellik şahane, çarpanlar cömert, tempo canlı. Her şey dengeli, her şey keyifli. Oyunun kazandırma potansiyeli ciddi ciddi yüksek. Ve prensesin tarzı, havası bir başka. İnsan kendini özel hissediyor resmen.

Ve bazen kazanç sadece parayla ölçülmez. Bazen bir oyun, sana yıldızların bile dokunabileceğini hatırlatır. Starlight Princess 1000 işte tam olarak bunu yapıyor. Slotter sayesinde bu masalsı deneyimi yaşadım. Şimdi sıra sende. Belki de bu gece senin gecen olur.